Amino Asit Uygulamalarının Cannellini Fasulye Çeşidinin Tarımsal Özellikleri Üzerine Etkileri
Prof. Dr. H. İbrahim ÜNAL
Konya, Türkiye
Selçuk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Bölümü, Konya, Türkiye
Makale Bilgisi
Makale Kronolojisi:
Geliş Tarihi: 29.11.2017
Kabul Tarihi: 13.12.2017
Anahtar Kelimeler:
Amino asit
Oran
Fasulye proteini
Tane verimi
Özet
Bu çalışma, 2015 vejetasyon döneminde Cannellini fasulye çeşidinin (Phaseolus vulgaris L.) bazı tarımsal özellikleri üzerine amino asit uygulamalarının etkisini belirlemek için Konya ili Altınekin ilçesinde yürütülmüştür. Tarla denemesi "Tesadüf Blokları Deneme Deseni"ne göre kurulmuştur. Materyal olarak Cannellini fasulye çeşidi kullanılmıştır. Ticari marka "Arotech", amino asit gübresi (AA) olarak beş dozda kullanılmıştır; sırasıyla 0 (kontrol), 150 cc/da [Do-1], 300 cc/da [Do-1], 600 cc/da [Do-1], 900 cc/da [Do-1] ve 1200 cc/da [Do-1]. Varyans analizi, incelenen tüm özelliklerin amino asit uygulamaları arasında önemli olduğunu göstermiştir. Şu değerler bulunmuştur: bitki boyu için 60.67 (AA1 dozu) - 89.33 cm (AA4 dozu), bitkideki toplam bakla sayısı için 19.00 (kontrol) - 30.00 (AA2 dozu), bakladaki tane sayısı için 3.70 (AA2 ve AA3 dozu) - 4.53 (AA5 dozu), bitkideki tane sayısı için 71.00 (kontrol) - 110.97 (AA2 dozu), yüz tane ağırlığı için 34.29 (kontrol) - 40.26 g (AA5 dozu), tane verimi için 278.49 (kontrol) - 444.60 kg/da (AA2 dozu), protein oranı için %23.25 (kontrol) - %24.49 (AA5 dozu) ve protein verimi için sırasıyla 64.71 (kontrol) - 107.04 kg/da (AA2 dozu). Araştırma sonuçları, amino asit uygulamalarının tane verimi ve fasulyenin bazı tarımsal özellikleri üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Özellikle, amino asit uygulaması protein oranını önemli ölçüde artırmıştır. Bu nedenle, 300 cc/da amino asit dozu tane verimini ve protein oranını iyileştirebilir.
Sorumlu yazar e-postası: eceyhan@selcuk.edu.tr
1. Giriş
İnsan beslenmesinde protein kaynağı olarak kullanılan besin maddelerinin önemi büyüktür. Fasulye taneleri %22-30 yüksek protein içeriğine sahiptir; fasulye, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve fosfor açısından zengin olmasının yanı sıra çeşitli vitaminlere sahip olduğu için iyi bir bitkisel protein kaynağıdır (Akçin, 1988). Dünya çapında, bitkisel proteinlerin %22'si, karbonhidratların %7'si ve insan beslenmesindeki proteinlerin %38'i, karbonhidratların ise %5'i tüketime uygun baklagil bitkilerden sağlanmaktadır (Wery and Grienac, 1983). Bu açıdan, konserve ve dondurulmuş gıda endüstrisinde kullanılan fasulye, insanlığın beslenmesi için gerekli olan protein ve karbonhidrat ihtiyacını karşılamak için önemli bir yer tutar.
Amino asitler, ürünün kalite ve miktarını azaltan ve bitki metabolizması üzerinde olumsuz etkisi olan yüksek sıcaklık, düşük nem, don, böcek zararı, dolu zararı, seller gibi stres koşullarına karşı dayanıklılık sağlar. Ayrıca, stres koşulları öncesinde, sırasında ve sonrasında amino asit uygulanması, stres fizyolojisindeki sorunları önleme ve iyileştirme etkisine sahiptir (Çakır, 2017).
Işık ve nem düşük, sıcaklık ve tuz konsantrasyonu yüksek olduğunda, stomalar kapanır (makro ve mikro elementlerin alımı azalır), fotosentez ve solunum artar (karbonhidratların parçalanması). Bu durumda bitkinin metabolik dengesi olumsuz etkilenir. L-glutamik asit, "bekçi hücrelerin" sitoplazması için osmotik bir ajan olarak hareket eder. Böylece stomaların açılmasını teşvik eder (Çakır, 2017).
Amino asitler, bitki hormonlarını ve büyüme düzenleyicilerini uyaran ve aktive eden aktivatörlerdir. Bitki dokusundaki glisin ve glutamik asit, klorofil sentezine katkıda bulunur. Amino asitler, bitkilerin fotosentezi için çok önemli olan klorofil konsantrasyonunun artmasına yardımcı olur. Bu sayede bitkiler daha gür olur. L-metionin, etilen ve büyüme faktörlerinin bir uyarıcısıdır. L-triptofan, oksin sentezinin bir uyarıcısıdır. L-triptofan, bitkilerde sadece L-formunda kullanılır. L-arjinin, çiçek ve meyvelerle ilişkili hormonların sentezini teşvik eder. L-prolin, tohum verimliliğine yardımcı olur. L-lizin, L-metionin, L-glutamik asit, polen için vazgeçilmez amino asitlerdir. Bu amino asitler kullanıldığında, polenin çimlenme oranını ve polen tüpünün uzunluğunu artırırlar (Çakır, 2017).
2. Materyal ve Metot
Denemenin yürütüldüğü 2015 yılına ait bazı iklim değerleri ve son 15 yılın (2000 – 2014) ortalama değerleri Tablo 1'de verilmiştir. Vejetasyon dönemi boyunca Konya ili Altınekin bölgesindeki ortalama sıcaklık 21.1°C'dir. Araştırma yılında aynı dönemdeki ortalama sıcaklık 20.4°C'dir. Konya ili Altınekin bölgesindeki süreç aylarındaki sıcaklık 2015 yılında daha düşüktü. Bu denemenin yürütüldüğü 2015 yılında, mayıs ve eylül aylarındaki sıcaklıklar ortalamaların üzerindeydi. Araştırmada, 2015 yılındaki toplam yağış miktarı 194.8 mm olup, uzun yıllar boyunca ölçülen yağış değerlerinin (102.8 mm) oldukça üzerindedir. Vejetasyon döneminde yağış dağılımı mayıs, haziran ve eylül aylarında daha yüksekti. Yağışlar kısa sürede ve yoğun bir şekilde düştüğü için etkili yağış yoktu. Bağıl nem ortalamanın üzerindeydi.
Tablo 1. Konya ili Altınekin bölgesindeki 2015 vejetasyon dönemi ve 15 yıllık (2000 – 2014) gözlemlere ait meteorolojik değerler*
| AYLAR | Ortalama Aylık Sıcaklık (°C) | Toplam Aylık Yağış (mm) | Ortalama Aylık Bağıl Nem (%) | |||
|---|---|---|---|---|---|---|
| 2000-2014 | 2015 | 2000-2014 | 2015 | 2000-2014 | 2015 | |
| Mayıs | 16.2 | 16.4 | 30.1 | 42.2 | 55.3 | 55.2 |
| Haziran | 21.2 | 17.4 | 29.7 | 123.0 | 46.4 | 72.4 |
| Temmuz | 25.0 | 22.7 | 7.6 | 1.0 | 39.6 | 44.5 |
| Ağustos | 24.1 | 23.3 | 4.6 | 1.7 | 40.8 | 52.1 |
| Eylül | 18.8 | 22.3 | 20.0 | 26.9 | 48.4 | 41.1 |
| *Konya Meteoroloji Müdürlüğü |
Deneme alanının toprağı kil yapılı olup, organik madde içeriği orta düzeydedir (%2.00). Yüksek kireç içeriğine (%38.70) sahip topraklar alkali reaksiyon (pH = 7.68) göstermekte ve tuzluluk problemi yoktur (%0.023). Toprakta yarayışlı potasyum yüksektir - 145.44 kg/ha.
Bu araştırmada, materyal olarak Cannellini fasulye çeşidi ve yurtdışında "Arotech" ticari adıyla satılan amino asit gübresi kullanılmıştır (Tablo 2). Çalışma, "Tesadüf Blokları Deneme Deseni"ne göre üç tekerrürlü olarak yürütülmüştür.
Tablo 2. Denemede kullanılan çeşit ve amino asit gübresinin bazı özellikleri
| Çeşit Adı | Özellikler |
|---|---|
| Cannellini | Yarı yatık, bitki boyu 50-70 cm, çiçek rengi beyaz, verim 250-300 kg/da, dermason tipi, bakla şekli yassı, ucu kıvrık, viral ve bakteriyel hastalıklara dayanıklı. Vejetasyon süresi ortalama 100-110 gün. |
| Gübre Adı | Özellikler |
| Arotech | *Glutamik asit (%7.24-9.12), Arjinin (%5.20-6.20), Treonin (%3.05-3.56), Serin (%3.76-4.49), Aspartik asit (%3.20-3.45), Prolin (%2.23-3.50), Valin (%2.80-3.10), Alanin (%2.16-2.20), Sistin (%1.87-2.45), Lösin (%1.98-2.80), Lizin (%1.39-2.30), İzolösin (%1.26-1.70), Fenilalanin (%1.03-1.78), Tirozin (%0.48-1.02), Histidin (%0.42-0.90), Metiyonin (%0.23-0.30)* |
Her bir parselein alanı 5 metre uzunluk ve 2.5 metre genişlik olmak üzere 12.5 m²'dir. Deneme, 18 parselden, 6 amino asit uygulaması x 3 tekerrürden oluşmuştur. Bitkilerin ihtiyaçlarını karşılamak için dekara 15 kg DAP gübresi deneme alanına eşit olarak uygulanmıştır. Ekim, 15 Mayıs 2015'te işlenmiş toprağa yapılmıştır. Ekimde her parselde sıra arası 50 cm olacak şekilde 5 sıra bulunmaktadır. Cannellini çeşidine ait tohumlar 4 cm derinliğe elle ekilmiştir.
Amino asit uygulaması, bitkiler 10 cm'ye ulaştıktan sonra 4 kez uygulanmış ve uygulama aralığı 10 gün olarak ayarlanmıştır. Uygulama dozları 5 farklı dozda uygulanmıştır: 0 (kontrol), 150 cc/da (AA1 dozu), 300 cc/da (AA2 dozu), 600 cc/da (AA3 dozu), 900 cc/da (AA4 dozu) ve 1200 cc/da (AA5 dozu).
Bitkilerin gelişiminin ilk dönemlerinde yabancı otlarla mücadele ve toprak havalanmasını sağlamak için 2 kez çapalama yapılmış ve iklim koşullarına ve bitkilerin su ihtiyacına göre 5 kez sulama yapılmıştır. Hasat işlemi, her parseldeki bitkilerin %90'ı olgunlaşıp sarardığında, 29 Ağustos 2015'te elle yapılmıştır. Deneme parsellerinin yanlarındaki bir sıra ve parsel başlarından 50 cm'lik kısımlar güvenilir olmayan sonuç olarak atıldıktan sonra, 4.0 x 1.5 = 6.0 m²'lik alandaki bitkiler toplanmıştır. Toplanan bitkiler bağlanarak kurumaya bırakılmış ve ardından 9 Eylül 2015'te elle harmanlama işlemi yapılmış ve harman sonrası gerekli ölçüm ve değerlendirmeler yapılmıştır.
Araştırmada; bitki boyu (cm), dal sayısı (adet/bitki), bakla sayısı (adet/bitki), bakladaki tane sayısı (adet), bitkideki tane sayısı (adet/bitki), yüz tane ağırlığı (g), tane verimi (kg/da) ve protein oranı (%) gibi özellikler incelenmiş ve protein verimi (kg/da) hesaplanmıştır (Bremner, 1965; Kacar, 1972). Çalışmada, bitkiler üzerinde yapılan gözlem ve ölçümler önce "Tesadüf Blokları Deneme Deseni"ne göre varyans analizine tabi tutulmuş, ardından LSD analizi yapılmış ve özellikler arasında %1 ve en az %5 farklılık gösteren gruplamalar yapılmıştır (Yurtsever, 1984; Düzgüneş vd., 1987). Bu analiz ve hesaplamalar JUMP paket programında yapılmıştır.
3. Araştırma Bulguları ve Tartışma
Araştırma sonuçlarına göre, fasulye çeşidinde incelenen özelliklerdeki değişim olasılık sınırına göre istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (Tablo 3).
Tablo 3. Çalışmada kullanılan Cannellini fasulye çeşidinde farklı amino asit doz uygulamalarında tespit edilen incelenen özelliklerin varyans analizi
| Varyans Kaynağı | SD | Bitki Boyu | Bakla Sayısı | Bakladaki Tane Sayısı | Bitkideki Tane Sayısı |
|---|---|---|---|---|---|
| Tekerrür | 2 | 14.389 | 15.167 | 0.017 | 193.500 |
| Amino Asit | 5 | 348.089** | 53.167** | 0.362** | 629.593** |
| Hata | 10 | 12.789 | 4.833 | 0.015 | 58.446 |
| Varyans Kaynağı | SD | Yüz Tane Ağırlığı | Tane Verimi | Protein Oranı | Protein Verimi |
| Tekerrür | 2 | 1.446 | 1942.942 | 0.022 | 100.747 |
| Amino Asit | 5 | 15.427** | 13305.916** | 0.523** | 886.848** |
| Hata | 10 | 0.444 | 1184.917 | 0.009 | 65.146 |
| **: p < 0.01 |
3.1. Bitki Boyu
Bitki boyu, tüm bitkilerde olduğu gibi, yatma dayanıklılığı ve verim kriterleri üzerindeki rolü nedeniyle fasulyede en önemli tarımsal özelliklerden biridir. Tablo 4 incelendiğinde, en uzun bitki boyu AA4 dozunda 89.33 cm olarak elde edilmiş, bunu sırasıyla AA2 dozu (77.33 cm), AA5 dozu (69.00 cm), AA3 dozu (64.33 cm) ve kontrol (64.00 cm) uygulaması izlemiştir. En kısa bitki boyu AA1 dozunda 60.67 cm olmuştur. Çalışmada ortalama bitki boyu 70.78 cm olarak hesaplanmıştır.
Önceki çalışmalarda, fasulye bitkilerinde amino asit uygulamalarının bitki boyunu etkilediği bilinmektedir (Zahir vd., 2010; Zewail, 2014). El-Ghamry vd. (2009), fasulyede bitki boyunun amino asit uygulamasından etkilendiğini belirtmişlerdir. Moraditochaee vd. (2012), çalışmalarında bitki boyunun amino asit uygulamasından etkilendiğini ifade etmişlerdir. Bizim çalışmamızda, amino asit uygulama miktarının artması, ilk uygulama dozu hariç, fasulye bitkisinde bitki boyunun artmasına yol açmıştır. Bizimkine benzer sonuçlar, fasulye bitkisinde birçok araştırmacı tarafından bildirilmiştir (El-Ghamry vd., 2009; Zahir vd., 2010; Moraditochaee vd., 2012; Zewail, 2014). Zewail (2014), çalışmasında fasulyede amino asit uygulamalarında bitki boyunun 53.22 cm (kontrol) ile 73.42 cm (8 ml/l amino asit) arasında değiştiğini bildirmiştir. Diğer bitkilerde, El-Ghamry vd. (2009) ve Moraditochaee vd. (2012) benzer sonuçlar bulmuşlardır.
3.2. Bakla Sayısı
Akçin (1974); Şehirali vd. (1983); Ceyhan (2000), bitkideki bakla sayısının fasulyede tane verimini etkileyen verim faktörlerinden biri olduğunu belirtmişlerdir. Denemede en yüksek bakla sayısı AA2 dozu uygulamasından 30.00 adet/bitki olarak elde edilmiş, bunu sırasıyla AA3 dozu (28.33 adet/bitki), AA4 dozu (23.67 adet/bitki), AA1 dozu (22.67 adet/bitki) ve AA5 dozu (21.33 adet/bitki) izlemiştir. Çalışmada en düşük bakla sayısı kontrol uygulamasından 19.00 adet/bitki olarak elde edilmiştir. Çalışmada ortalama bakla sayısı, amino asit uygulama dozlarının ortalaması olarak 24.17 adet/bitki olarak belirlenmiştir (Tablo 4).
Önceki çalışmalarda Zahir vd. (2010) ve Zewail (2014), amino asit uygulamalarının fasulye bitkilerindeki bakla sayısını etkilediğini bildirmişlerdir. Yine El-Ghamry vd. (2009) fasulyedeki bakla sayısının ve Moraditochaee vd. (2012) bitkideki bakla sayısının amino asit uygulamasından önemli ölçüde etkilendiğini belirtmişlerdir. Bu çalışmada, amino asit uygulaması fasulye bitkisinde bakla sayısının artmasına neden olmuştur. Bu çalışmada elde ettiğimiz sonuçlara benzer sonuçlar, fasulye bitkisi ve diğer baklagil bitkilerinde birçok araştırmacı tarafından bulunmuştur (El-Ghamry vd., 2009; Zahir vd., 2010; Moraditochaee vd., 2012; Zewail, 2014). Konu üzerine çalışma yapan Zahir vd. (2010), fasulyede farklı amino asit uygulamalarındaki bakla sayısını 11.4 (kontrol) - 17.6 (Rhizobium phaseoli + L-triptofan 10-4 M) adet/bitki olarak bildirmişlerdir. Yine Zewail (2014), fasulyede farklı amino asit uygulamalarındaki bakla sayısını 21.00 (kontrol) - 26.66 (8 ml/l amino asit) adet/bitki olarak tespit etmiştir. El-Ghamry vd. (2009), fasulyede farklı amino asit uygulamalarındaki bakla sayısını 23.00 (kontrol) - 67.33 (2000 ppm humik asit + 2000 ppm amino asit) adet/bitki olarak bildirmişlerdir. Moraditochaee vd. (2012) ise bakla sayısını 37.28 (kontrol) - 54.10 (2 g/l amino asit) adet/bitki olarak bulmuşlardır. Bu araştırmacıların çalışma sonuçları, bizim araştırma sonuçlarımızla örtüşmektedir.
3.3. Bakladaki Tane Sayısı
Birçok araştırmacı, bakladaki tane sayısının fasulyede tane verimini belirleyen en önemli özelliklerden biri olduğunu bildirmiştir (Bozoğlu vd., 1997; Bozoğlu ve Pekşen, 1997; Ceyhan, 2004). Araştırma sonuçlarına göre, bakladaki en yüksek tane sayısı 4.53 ile AA5 dozu uygulamasından elde edilmiş, bunu sırasıyla AA4 dozu (4.17 adet) ve AA1 dozu ile kontrol (3.73 adet) izlemiştir. Çalışmada bakladaki en düşük tane sayısı 3.70 adet ile AA2 ve AA3 dozu uygulamalarından elde edilmiştir. Çalışmada ortalama bakladaki tane sayısı, amino asit uygulama dozlarının ortalaması olarak 3.93 olarak hesaplanmıştır (Tablo 4). Önceki çalışmalarda Zahir vd. (2010) ve Zewail (2014) tarafından amino asit uygulamalarının fasulye bitkisindeki tane sayısını etkilediği tespit edilmiştir. Yine, El-Ghamry vd. (2009) amino asit uygulamasının tane sayısını etkilediğini bildirmişlerdir. Bu çalışmada, amino asit uygulaması genellikle fasulye bitkisindeki tane sayısının artmasına neden olmuştur. Araştırmamızın sonuçlarına benzer sonuçlar, fasulye bitkisinde Zahir vd. (2010) ve yine fasulye bitkisinde El-Ghamry vd. (2009) tarafından belirlenmiştir. Zahir vd. (2010), fasulyede farklı amino asit uygulamalarındaki tane sayısını 7.0 (kontrol) ve 10.2 (Rhizobium phaseoli + L-triptofan 10-4 M) olarak bildirmişlerdir. El-Ghamry vd. (2009), farklı amino asit uygulamalarında bakladaki tane sayısını 2.67 (kontrol) ile 3.67 (2000 ppm humik asit + 2000 ppm amino asit) arasında belirlemişlerdir.
Tablo 4. Çalışmada Cannellini fasulye çeşidinde farklı amino asit doz uygulamaları ile incelenen özelliklerin değerleri ve LSD grupları
| Amino Asit Uygulamaları | Bitki Boyu (cm) | Bakla Sayısı (adet/bitki) | Bakladaki Tane Sayısı (adet) | Bitkideki Tane Sayısı (adet/bitki) |
|---|---|---|---|---|
| Kontrol | 64.00 c | 19.00 c | 3.73 c | 71.00 c |
| AA1 Dozu | 60.67 c | 22.67 bc | 3.73 c | 84.40 bc |
| AA2 Dozu | 77.33 b | 30.00 a | 3.70 c | 110.97 a |
| AA3 Dozu | 64.33 c | 28.33 ab | 3.70 c | 104.70 a |
| AA4 Dozu | 89.33 a | 23.67 bc | 4.17 b | 98.47 ab |
| AA5 Dozu | 69.00 bc | 21.33 c | 4.53 a | 96.57 ab |
| Ortalama | 70.78 | 24.17 | 3.93 | 94.35 |
| Amino Asit Uygulamaları | Yüz Tane Ağırlığı (g) | Tane Verimi (kg/da) | Protein Oranı (%) | Protein Verimi (kg/da) |
| Kontrol | 34.29 d | 278.49 c | 23.25 c | 64.71 c |
| AA1 Dozu | 35.38 cd | 352.44 bc | 24.00 b | 84.57 bc |
| AA2 Dozu | 37.08 bc | 444.60 a | 24.08 b | 107.04 a |
| AA3 Dozu | 37.57 b | 439.35 ab | 24.15 b | 106.11 a |
| AA4 Dozu | 39.31 a | 427.22 ab | 24.21 b | 103.40 ab |
| AA5 Dozu | 40.26 a | 431.42 ab | 24.49 a | 105.64 a |
| Ortalama | 37.32 | 395.59 | 24.03 | 95.25 |
Not: Aynı sütundaki farklı harfler istatistiksel olarak anlamlı farklılıkları gösterir (p < 0.05).
3.4. Bitkideki Tane Sayısı
Deneme sonuçlarına göre, bitkideki en yüksek tane sayısı 110.97 adet ile AA2 dozu uygulamasından elde edilmiş, bunu sırasıyla AA3 dozu (104.70 adet), AA4 dozu (98.47 adet), AA5 dozu (96.57 adet) ve AA1 dozu (84.40 adet) izlemiştir. Çalışmada bitkideki en düşük tane sayısı 71.00 adet ile kontrol uygulamasından elde edilmiştir. Çalışmada ortalama bitkideki tane sayısı, amino asit uygulama dozlarının ortalaması olarak 94.35 olarak hesaplanmıştır (Tablo 4).
Fasulye bitkisi üzerine yaptıkları önceki çalışmalarında, Zahir vd. (2010) ve Zewail (2014) amino asit uygulamalarının tane sayısını etkilediğini tespit etmişlerdir. Bu çalışmada, fasulye bitkisinde amino asit uygulaması, bitkideki tane sayısının artmasına yol açmıştır. Araştırmamızın sonuçlarına benzer sonuçlar, fasulye bitkisinde Zahir vd. (2010) ve Zewail (2014) tarafından bulunmuştur.
3.5. Yüz Tane Ağırlığı
Zewail (2014), amino asit uygulamalarının fasulye bitkisinde yüz tane ağırlığını etkilediğini bildirmiştir. Yine El-Ghamry vd. (2009) amino asit uygulamasının bakladaki yüz tane ağırlığını etkilediğini tespit etmişlerdir. Tablo 4 incelendiğinde, en yüksek yüz tane ağırlığı 40.26 g ile AA5 dozu uygulamasından elde edilmiş, bunu sırasıyla AA4 dozu (39.31 g), AA3 dozu (37.57 g), AA2 dozu (37.08 g) ve AA1 dozu (35.38 g) izlemiştir. Çalışmada en düşük yüz tane ağırlığı 34.29 g ile kontrol uygulamasından elde edilmiştir. Çalışmada, amino asit uygulama dozlarının ortalaması olarak ortalama yüz tane ağırlığı 37.32 g olarak belirlenmiştir.
Bu çalışmada, fasulye bitkisinde amino asit uygulaması, bitkideki tane sayısının artmasına yol açmıştır. Araştırmamızın sonuçlarına benzer sonuçlar, fasulye bitkisinde Zahir vd. (2010) ve Zewail (2014) tarafından bulunmuştur.
3.6. Tane Verimi
Çalışmada en yüksek tane verimi 444.60 kg/da ile AA2 dozu uygulamasından elde edilmiş, bunu sırasıyla AA3 dozu (439.35 kg/da), AA5 dozu (431.42 kg/da), AA4 dozu (427.22 kg/da) ve AA1 dozu (352.44 kg/da) izlemiştir. Çalışmadaki en düşük tane verimi 278.49 kg/da ile kontrol uygulamasından elde edilmiştir. Çalışmada ortalama tane verimi, amino asit uygulama dozlarının ortalaması olarak 395.59 kg/da olarak belirlenmiştir (Tablo 4). Fasulyede tane verimini etkileyen en önemli verim faktörlerinin bitki boyu, bakla sayısı, bakladaki tane sayısı ve yüz tane ağırlığı olduğu bildirilmiştir (Önder ve Özkaynak, 1994; Ceyhan, 2004). Bozoğlu ve Güler (2000), fasulyede tane verimi ile bitki boyu, bitkideki bakla sayısı ve yüz tane ağırlığı arasında pozitif ve çok önemli iki yönlü ilişkiler olduğunu tespit etmişlerdir. Yorgancılar vd. (2003), fasulyede çeşit seçimi açısından bitki boyu, bakladaki tane sayısı ve yüz tane ağırlığının verime doğrudan etki eden kriterler olduğunu bildirmişlerdir. Yüksek tane verimi elde etmek için bu tarımsal özelliklerin dikkate alınması gerekir. Kucharski ve Nowak (1994) fasulye bitkisinde amino asit uygulamalarının; Zahir vd. (2010); Zewail (2014); Sadak vd. (2015) önceki çalışmalarında tane verimini etkilediğini tespit etmişlerdir. Yine, El-Ghamry vd. (2009); Shehata vd. (2011); Kasraie vd. (2012); Moraditochaee vd. (2012); Pranckietiene vd. (2015); Wahba vd. (2015) çalışmalarında amino asit uygulamalarının birçok bitkide verimi etkilediğini belirtmişlerdir. Bu çalışmada, amino asit uygulamalarının fasulye bitkisinde tane verimini artırdığı tespit edilmiştir.
Fasulye bitkisinde Kucharski ve Nowak (1994); Zahir vd. (2010); Zewail (2014); Sadak vd. (2015) tarafından benzer sonuçlar tespit edilmiştir. El-Ghamry vd. (2009); Shehata vd. (2011); Kasraie vd. (2012); Moraditochaee vd. (2012); Pranckietiene vd. (2015); Wahba vd. (2015) çalışmalarında amino asit uygulamalarının birçok bitkide verimi artırdığını belirtmişlerdir.
Zahir vd. (2010) verimi 143 (kontrol) - 225 (Rhizobium phaseoli + L-triptofan 10-4 M) kg/da arasında belirlemişlerdir. Rhizobium phaseoli + L-Triptofan 10-4 M uygulamasının fasulye veriminde %57 artışa yol açtığını bildirmişlerdir. Yine, Zewail (2014), fasulyede farklı amino asit uygulamalarındaki tek bitki tane veriminin 18.22 (kontrol) ile 104.20 (8 ml/l amino asit) g/bitki arasında değiştiğini bildirmiştir. Moraditochaee vd. (2012), barbunyada farklı amino asit uygulamalarındaki tane verimini 51.46 (kontrol) – 116.68 (2 g/l amino asit) kg/da olarak bildirmişlerdir. Aynı çalışmada, 1 g/l amino asit uygulamasında tane verimini 69.15 kg/da olarak belirlemişlerdir. Bu araştırmacıların çalışma sonuçları ile bizim araştırma sonuçlarımız örtüşmektedir.
3.7. Protein Oranı
Tablo 4 incelendiğinde, en yüksek protein oranı %24.49 ile AA5 dozu uygulamasından elde edilmiş, bunu sırasıyla AA4 dozu (%24.21), AA3 dozu (%24.15), AA2 dozu (%24.08) ve AA1 dozu (%24.00) izlemiştir. Çalışmada en düşük protein oranı %23.25 ile kontrol uygulamasından elde edilmiştir. Çalışmada, amino asit uygulama dozlarının ortalaması olarak ortalama protein oranı %24.03 olarak belirlenmiştir.
Zahir vd. (2010); Zewail (2014); Sadak vd. (2015) çalışmalarında amino asit uygulamalarının protein oranı üzerine etkilerinin önemli olduğunu tespit etmişlerdir. Bu çalışmada, amino asit uygulamalarının fasulye bitkisinin protein oranını artırdığı tespit edilmiştir. Araştırmamızın sonuçlarına benzer sonuçlar, fasulye bitkisinde Ceyhan (2006); Zahir vd. (2010); Zewail (2014); Sadak vd. (2015) tarafından tespit edilmiştir.
3.8. Protein Verimi
Denemede en yüksek protein verimi 107.04 kg/da ile AA2 dozu uygulamasından elde edilmiş, bunu sırasıyla AA3 dozu (106.11 kg/da), AA5 dozu (105.64 kg/da), AA4 dozu (103.40 kg/da) ve AA1 dozu (84.57 kg/da) izlemiştir. Çalışmadaki en düşük protein verimi 64.71 kg/da ile kontrol uygulamasından elde edilmiştir. Çalışmada ortalama protein verimi, amino asit uygulama dozlarının ortalaması olarak 95.25 kg/da olarak belirlenmiştir (Tablo 4).
Daha önce birçok araştırmacı, fasulyedeki protein verimi üzerine yaptıkları çalışmalarda bizim sonuçlarımıza benzer sonuçlar bulmuşlardır (Şehirali vd., 1983; Bozoğlu vd., 1997; Mülayim, 2003; Tajini vd., 2012; 2013; Özturan Akman, 2017).
4. Sonuç
Sonuç olarak, fasulye bitkilerinde tane verimi ve bazı tarımsal özellikler üzerine amino asit uygulamalarının etkilerini belirlemek amacıyla yürütülen bu bir yıllık araştırma sonuçlarına göre, amino asit uygulamalarının fasulye bitkilerinde tane verimi ve bazı tarımsal özellikler üzerine etkilerinin olumlu olduğu tespit edilmiştir. Özellikle, proteinin yapı taşı olan amino asitlerin uygulanması protein oranını önemli ölçüde artırmıştır. Bu bize, dekara 300 cc amino asit uygulaması ile tane ve protein oranının önemli ölçüde artırılabileceğini göstermektedir.
Kaynaklar
(Makalenin sonundaki kaynaklar listesi orijinal halleriyle bırakılmıştır, çünkü çoğu zaten Türkçe veya evrensel İngilizce referanslardır. Sadece bazı yazım hataları düzeltilmiştir.)
Akçin A (1974). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Akçin A (1988). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Mülayim M (2003). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Bozoğlu H, Güler A, Pekşen E (1997). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Bozoğlu H, Pekşen E (1997). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Bremner JM (1965). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Bülbül N (2013). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Ceyhan E (2006). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Çakır S (2017). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Çiftçi CY (2004). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Düzgüneş O, Kesici T, Kavuncu O, Gürbüz F (1987). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
El-Ghamry AM, Abd El-Hai KM, Ghoneem KM (2009). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Gülümşer A (1981). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Kacar B (1972). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Kasraie P, Nasri M, Khalatbari M (2012). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Kucharski J, Nowak G (1994). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Moraditochaee M, Bidarigh S, Azarpour E, Danesh RK, Bozorgi HR (2012). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Önder M, Özkaynak İ (1994). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Özturan Akman Y (2017). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Pranckietiene I, Mazuolyte-Miskine E, Pranckietis V, Dromantiene R, Šidlauskas G, Vaisvalavicius R (2015). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Sadak MSH, Abdelhamid MT, Schmidhalter U (2015). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Shehata, S. M., Abdel-Azem, H. S., El-Yazied, A. A. ve El-Gizawy, A. M., 2011, ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Şehirali S, Güngör V, Çiftçi CY, Gençtan T (1983). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Şehirali S (1988). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Tajini F, Trabelsi M, Drevon JJ (2012). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Wahba HE, Motave HM, Ibrahim AY (2015). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Wery J, Grienac P (1983). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Yorgancılar Ö, Kenar, D, Şehirali S (2003). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Yurtsever N (1984). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Zahir ZA, Yasin HM, Naveed M, Anjum MA, Khalid M (2010). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
Zewail RMY (2014). ... (Orijinal metin aynen korunmuştur)
MAKELENİN BULGARCA ORJİNAL METNİNİ PDF FORMATINDA AŞAĞIDA GÖREBİLİRSİNİZ.